A9 TV Canlı Yayın

6 Ekim 2012 Cumartesi

Baca Yengeçlerinin Göz Yapısı Her Yaş Döneminden Neden Değişir?

Günümüzde ulaşılan teknoloji ile yapılan araştırmalar sonucunda, uzun yıllar boyunca verimsiz olduğu düşünülen okyanusların derinliklerinde de yaşam olduğu belirlenmiştir. Güneş ışınlarının ulaşabileceğinden çok daha derinlerdeki bu yaşam, oldukça zorlu koşullara rağmen, Yüce Rabbimiz'in eşsiz yaratışı ile sürmektedir. Okyanusun zor şartları altında yaşamını sürdüren canlılardan biri de baca yengecidir. 

Okyanuslarda derinliğe bağlı olarak sıcaklık, basınç, besin maddelerinin yoğunluğu ve ışık oranı değişir. Deniz yüzeyinden tabanına doğru inildikçe koşullar farklılık gösterir. Bununla birlikte her derinlikte, ortamın koşullarına uygun yapı ve sistemlere sahip canlılar yaşarlar. Bu canlılardan sadece özel denizaltılarla ulaşılabilen derinliklerde yaşayan türleri araştıran bilim adamları, bir yengeç türünün mükemmel göz yapısını gün ışığına çıkarmışlardır.

Yaşamını 2500 Metre Derinlikte Sürdüren Bir Canlı

Okyanusların derinliklerindeki zifiri karanlık bölgelerde, dev yarıklar boyunca uzanan ve fırlattığı suyun sıcaklığı 400 dereceye varan hidrotermal bacalar bulunur. Pek çok canlı için ölüm tehlikesi oluşturan bu bacalar, bilimsel adı “Bythograea thermydron” olan baca yengecini ise etkilemez.

Hayata bir larva olarak adım atan baca yengeci yaşamının bu dönemlerini okyanusun orta derinliklerinde geçirir. Yaklaşık 1000 metre derinliğindeki bu alanları büyüdükçe terk eder ve daha derinlere doğru gitmeye başlar. Yengeç, erişkin döneme ulaştığında ortalama 1500 metre daha aşağıya inerek, yaklaşık 2500 metre derinlikteki okyanus tabanına yerleşir.

Okyanusun bu derin sularında ortaya çıkan yüksek basınçlara, ancak bedenindeki özel yaratılış sayesinde dayanabilen baca yengeci, deniz seviyesinden tam 250 kat daha fazla basınçta rahatlıkla yaşamını sürdürebilir. Allah'ın yaratma sanatının güzel bir tecellisi olan bu canlının gözleri de yaşamı süresince pek çok değişiklik gösterir.

Baca Yengecinin Gözlerindeki Mucizevi Değişim

Pennsylvania'daki Franklin & Marshall Üniversitesi nörologlarından Robert Jinks ve ekibi, Pasifik Okyanusu'nun 2500 metre derinliğinde yeni yumurtlamış bir baca yengecinin yumurtalarını karanlık bir laboratuvar ortamında büyüttüler ve bu süre boyunca gelişen larvaların gözlerinin gelişimini takip ettiler. Yengecin üzerinde yapılan bu gözlem sonucu, larva döneminde bileşik göz yapısına sahip olan bu canlıların, erişkin hale geldiğinde bambaşka bir yapı olan, yalın retinal göz yapısına kavuştukları ortaya çıktı.

Larva döneminden çıkmalarıyla ağırlıkları artan yengeçler, zamanla daha derine inerler. Bunun ardından baca yengeçlerinin gözleri, değişen ortamla birlikte, okyanusun karanlıklarında yaşayan ışık saçan canlıların yaydığı mavi-yeşil ışığa duyarlı göz yapısına bürünür. Yengeç erişkin hale geldiğinde ise çok daha şaşırtıcı bir dönüşüm yaşanır. Yengecin gözleri tamamen model değiştirir ve gözler iri, yalın bir retina haline gelir. Bu retinada lens bulunmaz ve dolayısıyla görüntü oluşturmaz. Işığa çok daha duyarlı olan bu gözler, zifiri karanlıkta sadece hidrotermal bacalardan yayılan zayıf ışıkları kolaylıkla algılayabilirler. Böylece etrafa 350 derecelik bir ısı yayan ve yaklaşan herşeyi pişiren hidrotermal bacaları uzaktayken bile fark edebilirler.

Baca yengecinin gözlerinde gerçekleşen bu dönüşüm tam anlamıyla bir yaratılış mucizesidir. Gerek bileşik göz, gerekse yalın retina yapısındaki göz, birbirlerinden tamamen farklı yapılara sahiptirler. Bu kadar farklı iki yapının kusursuz olarak birbirini izlemesi, göz hücreleri tarafından yürütülen birçok hassas adıma dayalı, eksiksiz bir planın varlığını gerektirir. Yengecin gözlerindeki bu kompleks plana ait tüm bilgiler yengecin DNA'sında kendisi bir yumurta halindeyken dahi eksiksiz olarak bulunur. Bu bilgilerde gözün hangi tarafında, hangi tür yapı moleküllerinin, kaç yaşında üretilip yerleştirileceği ile ilgili tüm detaylar yer alır.

Yüce Allah yengeci, sahip olduğu kusursuz organ ve sistemlerle birlikte yoktan var edendir. Basınca dayanıklı yapısı, foton dedektörü gözleri, özel kıskaçları ve okyanus tabanında kolaylıkla ilerlemesini sağlayan ayaklarıyla yengeç, Allah'ın yaratma delillerinden sadece bir tanesidir. Yüce Allah bir ayette evrende yarattığı varlıkların "içten Allah'a yönelen her kul için 'hikmetle bakan bir iç göz' ve bir zikir" olduğunu bildirmektedir. (Kaf Suresi, 8)

Baca Yengeçlerinin 400 Derecelik Evleri: Hidrotermal Bacalar

1970'li yılların son dönemlerinde keşfedilen hidrotermal bacalar okyanus tabanlarındaki uzun yarıklar boyunca uzanırlar. Bu yarıklarda bulunan ve erimiş halde bulunan kayalar suyu ısıtır ve içlerindeki mineralleri ısınan suyla birlikte fışkırtırlar. Fışkıran mineraller çökelir ve zamanla birikerek bacaları oluştururlar. Bacalar civarında sıcaklık tam 400 dereceyi bulmaktadır. Normalde 100 derecede kaynayan su, derinliğin sebep olduğu basınç yüzünden bu kadar yüksek sıcaklıkta bile kaynamaz. Bu derinliklerde yengeçler, bakteriler, boyları 3 metreyi bulan dev solucanlar ve önceden hiç rastlanmayan derin su balıkları yaşamaktadır. Buradaki hayat türüyle ilgili bilinmesi gereken önemli bir özellik vardır.

Fotosentez güneş ışığına dayanan bir reaksiyondur. Oysa bu kadar derinlere güneş ışığının erişmesi imkansızdır. Dolayısıyla binlerce metre derinlikte hayat fotosenteze değil kemosenteze dayalıdır. Kemosentez, bakterilere enerji sağlayan ve kimyasallara dayanan reaksiyonun adıdır. Beslenme zincirinin en altında bakteriler bulunur. Bunlar bacalardan sıcak suyla fışkıran sülfür elementiyle beslenirler. Diğer canlılar da bu bakterileri yiyerek enerji elde ederler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.