A9 TV Canlı Yayın

5 Eylül 2012 Çarşamba

Evrimcileri Korkutan Fosiller Yaratılışın En Büyük Delillerindendir-2


Evrimcilerin Kabul Görmesi İçin Yüzlerce Yıl  Çaba Harcadıkları Teorileri İki Temel Delille Birkaç Dakika İçinde Yerle Bir Edilmiştir

Tek bir proteinin varlığı evrimi yıkmıştır. Darwinistler istedikleri kadar içi formüllerle dolu aldatıcı kitaplar yazsınlar, istedikleri kadar sahte fosiller oluştursunlar, Yaratılışa dair bilimsel delillere istedikleri kadar demagojik saldırılarda bulunsunlar, istedikleri kadar her tarafa hayali çizimlerle doldurdukları kartondan afişler yapıştırıp bunu evrim sergisi diye tanıtıp dursunlar, gülünç duruma düşmekten kurtulamamaktadırlar. Çünkü Darwinistler daha TEK BİR PROTEİNİN NASIL MEYDANA GELDİĞİNİ BİLE AÇIKLAYAMAMAKTADIRLAR.
Canlıların en temel yapıtaşı olan proteinin tek başına ortaya çıkma ihtimali SIFIRDIR. Çünkü bir proteinin oluşması için 100 KADAR PROTEİNİN o sırada o bölgede zaten hazır bulunması ŞARTTIR. Bu olağanüstü komplekslikteki yapının muhteşem detaylarına girmeye bile gerek yoktur. Başka proteinler olmadan bir proteinin oluşmayacağı gerçeği –tek başına- DARWİNİZM’İ EN TEMELİNDEN YERLE BİR ETMEKTEDİR. Evrimcilerin tek bir protein karşısındaki hezimeti bununla bitmez.
Ayrıca,
  • Tek bir proteinin oluşması için DNA gerekir
  • Protein olmadan DNA oluşamaz
  • DNA olmadan protein oluşamaz
  • Protein olmadan protein oluşamaz
  • Protein yapımında görev alan proteinlerin bir tanesi bile eksik olsa protein var olamaz
  • Ribozom olmadan protein oluşmaz
  • RNA olmadan protein oluşmaz
  • ATP olmadan protein oluşmaz
  • ATP’yi üretecek mitokondri olmadan da protein oluşmaz.
  • Hücre çekirdeği olmadan protein oluşmaz
  • Sitoplazma olmadan da protein oluşmaz
  • Hücredeki organellerden bir tanesi eksik olsa protein oluşamaz
  • Hücredeki bütün organellerin var olması ve çalışması için de proteinler gereklidir
  • Bu organeller olmadan da hiçbir şekilde protein olmaz.
Kısacası,
BİR PROTEİNİN VAR OLMASI İÇİN HÜCRENİN TAMAMI GEREKİR. Hücre, bugün incelediğimiz ve çok az bir kısmını anlayabildiğimiz mükemmel kompleks yapısı ile var olmadığı sürece, TEK BİR TANE BİLE PROTEİN MEYDANA GELEMEZ.
Görüldüğü gibi evrim teorisi, daha başlangıç aşamasında muazzam bir çöküş ile çökmüş durumdadır. Bir protein karşısında çaresiz kalan Darwinistlerin yeryüzündeki canlı çeşitliliği konusunda insanları aldatmaya çalışmaları, evrim sahtekarlığının ne kadar ciddi boyutlarda olduğunun açık göstergesidir.
evrimcilerinkorkusu7

350 Milyon Fosil ile Evrim Yıkılmıştır

Evrim teorisini yerle bir eden ikinci delil fosillerdir. Evrimciler fosiller konusunda da sahtekarlık yapmaktadırlar. Sürekli olarak insanları, kendi ürettikleri sahte ara formlarla aldatmakta, uydurma çizimler, sahte maketler ve rekonstrüksiyonlarla göz boyamaktadırlar. Bunları kullanıp kendilerince telkin metodlarını yaygınlaştırmaktadırlar. Oysa şimdiye kadar tek bir evrimcinin bir tane fosili alıp “biz evrime ispat getirdik” diye bunu gösterebildiği görülmemiştir. Çünkü bu mümkün değildir. TEK BİR TANE BİLE ARA FOSİL YOKTUR.
Bu, yıllardır evrimcilerin aldatıcı telkinini almış olanlar için şok edici bir gerçektir. Çünkü tüm Darwinist yayınlarda, evrimi ispat eden ara formlardan bahsedilip durulmaktadır. Oysa evrimi ispat eden tek bir ara form bulunmamaktadır. Bu, Darwinistlerin uydurduğu en büyük yalanlardan biridir.
Şimdiye kadar 350 milyondan fazla fosil bulunmuştur. Bunlardan TEK BİR TANESİ BİLE ARA FOSİL DEĞİLDİR. Evrimcilerin ara form diyerek manşet manşet yayınladıkları fosillerin de her birinin sahtekarlık olduğu ortaya çıkmıştır. 350 milyondan fazla fosilin çok büyük bir kısmı günümüzde yaşayan canlıların milyonlarca yıl önceki örnekleridir. Yani bunlar yaşayan fosillerdir. Bu fosillerin gösterdiğine göre, milyonlarca yıl boyunca canlılar hiçbir değişim geçirmemişlerdir. Bulunan fosillerin bir kısmı ise, geçmişte yaşamış ve soyu tükenmiş canlılara aittir. Fosiller, bu canlıların yüz milyonlarca yıl önce çok kapsamlı ve hayranlık uyandıran bir kompleksliğe sahip olduğunu kanıtlamıştır. Bu durum, evrimin, çok kapsamlı ve bilimsel olarak çöküşünün delilidir.
Fosillerin evrimi reddedişi Darwinizm’e vurulan ikinci büyük darbedir. Evrimin yıkılışını bilimin her dalı ispat etmektedir. Her bir bilimsel keşif, her defasında, yeni delillerle evrimi çürütmektedir. Fakat üzerinde durduğumuz bu iki delil -evrimin proteinler ve fosiller karşısında yenilişi- evrimi yıkmaya yeterli olduğu için, evrimi çürüten diğer detaylara girmeye ihtiyaç yoktur. Bu dev darbe, Darwinistlere yetmiştir.

Bilimin Her Dalı Evrimi Reddetmiştir

Darwinizm’in bilim ile hiçbir ilgisi yoktur. Bilim Darwinizm’in düşmanıdır. Bilim, ateizmin karşısındadır. Bilim anti-komünisttir, anti-Marksistir. Bilim; Marksist, ateist ve Darwinist düşünceyi paramparça eden bir yapıdır. Bilimin her dalı evrimi reddetmiştir. Bilim ile Darwinist aldatmaca yıkılmıştır. Bilim, evrimi tam olarak geçersiz kılmıştır. Mikrobiyoloji, genetik, moleküler biyoloji, zooloji, paleontoloji, kısacası bütün bilim dalları, evrimin geçersizliğini ispat etmiştir. Darwinistler bilim karşısında en büyük yenilgilerini almışlardır. Dolayısıyla evrimin bilimsel bir teoriymiş gibi okutulması ve telkin edilmesi büyük bir aldatmacadır. Bilim, Allah’a iman edenler içindir; samimi dindarlara fayda getirir.
Bütün bu gerçeklere rağmen, Darwinistlerin en büyük aldatma konusu bilim olduğu için, bu telkini ellerinden bırakmak istemezler. Bunun için Darwinist bilim dergilerinde yayınladıkları aldatıcı haberlere bolca bilimsel terim ve formül ekleyerek okuyucular üzerinde çok önemli, anlaşılmaz ve karmaşık bir bilgi veriyorlarmış izlenimi oluşturmaya çalışırlar.


Darwinizm'in yıkım içinde oluşu ve ancak zorbalıkla ayakta tutulabilmesi, Darwinistler arasında olağanüstü bir panik başlatmıştır. Ancak artık hiçbir zorbaca hareket, Darwinistlerin sahte dinini ayakta tutamayacaktır. Bu Allah'ın adetullahıdır. Her şeyden haberdar olan Rabbimiz Allah bir ayetinde iman edenlerin her zaman üstün geleceğini şöyle bildirmektedir.
"Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Allah'a karşı) Nitelendiregeldiklerinizden dolayı eyvahlar size." (Enbiya Suresi, 18)

Yaratılış Atlası Tüm İman Edenlerin Güçlenmesine Vesile Olmuştur

Sayın Adnan Oktar’ın, tek bir proteinin bile tesadüfen meydana gelemeyeceği gerçeğini dünyaya yayması ve Yaratılış Atlası isimli eseriyle milyonlarca canlının değişmediğini ispat etmesi, bugün dünyada evrimi bitiren en etkili çalışmadır. Dünyada dindar Müslümanlar da, dindar Hristiyanlar da ve dindar Museviler de, bu üstün başarı sonucunda rahat hareket edebilir hale gelmişler, kendilerine güvenlerini kazanmışlardır. Daha öncesinde Darwinistlere karşı son derece ezik olan ve adeta hiçbir faaliyetlerini yapamayan bir kısım dindarlar, bu önemli çalışmaların ardından güçlenmeye başlamışlardır. Sayın Adnan Oktar’ın evrimi yıkan, değerli ve azimli çalışmalarının ardından AMERİKAN ASKERİ ÜSLERİNDE EVRİM SAHTEKARLIĞINI ANLATAN VE ALLAH’IN BİRLİĞİNE ÇAĞIRAN KONFERANSLAR YAPILABİLMİŞ; İNGİLTERE’DE ŞEHİR İÇİ OTOBÜSLERİ, ÜZERLERİNDE “ALLAH VAR” YAZISI İLE LONDRA SOKAKLARINDA DOLAŞABİLMİŞTİR.
evrimcilerinkorkusu6
Bu önemli çalışmaların ardından Kanada’da, Amerika’da, İsviçre’de, Belçika’da, Almanya’da, Avustralya ve Yeni Zelanda’da, Fransa’da, Danimarka ve İsveç’te, Endonezya ve Malezya’da, Singapur ve Dubai’de ve daha pek çok ülkede binlerce kişinin katıldığı YARATILIŞ KONFERANSLARI gerçekleştirilmiş, tüm dünyada televizyonlar ve yazılı basın bu üstün çalışmalardan bahseder olmuştur.
Bilimin çökerttiği Darwinizm, şimdi propaganda yöntemlerinin de deşifre edilmesiyle yepyeni bir çöküş daha yaşamaktadır. 21. yüzyıl, Darwinistlerin ellerindeki tüm kaynaklara, maddi desteğe, basına ve propaganda yöntemlerine rağmen, evrimin dehşetli şekilde çöküşe uğradığı ve yerle bir olduğu bir yüzyıl olacaktır. Allah'ın izniyle 21. yüzyıl, tüm batıl pagan dinlerinin yok olup gittiği, Yüce Rabbimiz'in Hadi (Hidayet veren) isminin tecelli ettiği bir yüzyıl olacaktır. Yüce Allah ayetlerinde bu gerçeği şöyle bildirir:
"Ve insanların Allah'ın dinine dalga dalga girdiklerini gördüğünde, Hemen Rabbini hamd ile tesbih et ve O'ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir." Nasr Suresi, 2-3

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.