Termitler yapışkan, tahriş edici bir zamk püskürtür. Bu zamk, bir tür
kimyasal silahtır. Termitler dünyasını inceledikçe, bunun gibi daha pek
çok kusursuz tasarım örneği ile karşılaşırız. Rhino termitinae ailesine
ait asker termitler, saldırganı gövdesine zehir sürerek öldürür. Bu işi
etkili bir biçimde yapabilmek için, daha küçük alt çenelere ve ucu
fırçaya benzeyen üst dudaklara sahiptirler. Bu askerler aynı zamanda
böcek öldürücü kimyasallar sentezleyebilir ve bunları depolayabilir.
Düşman zehirlerini de etkisiz hale getirebilir. Böyle bir asker,
vücudunda ağırlığının % 35'i kadar savunma salgısı bulundurabilir. Bu
miktar binlerce karıncayı öldürmek için yeterlidir.
Florida'da yaşayan Prorhinotermes de zehir sürme yöntemi ile
yaratılmıştır. Bunlar zehir olarak "nitroalken" isimli kimyasalı
kullanır. Zehir sürme yöntemini daha başka termit türleri de kullanır.
Ancak ilginç olan zehirlerin farklı kimyasal yapılarının olmasıdır.
Örneğin Afrika'da yaşayan Schedorinotermes "vinil keton" kullanır.
Guyana termitleri "B-Ketoaldehit"leri, Armitermes türü termitler de
"moleküler kement" denilen zehirleri ve "ester ya da lakton" adlı
kimyasalları silah olarak kullanır. Bu zehirlerin hepsi de
elektrofiliktir. Yani, düşmanlardaki biyolojik moleküllerle oldukça
çabuk ve öldürücü bir biçimde tepkimeye girer.
Nasutitermitinae ailesinden termitlerin alınlarında hortum benzeri
bir uzantı vardır. Bu hortumun iç kısmında özel bir kese bulunur. Bir
tehlike anında uzantıyı düşmana doğrultarak, kesenin içindeki tahriş
edici yapışkan sıvıyı püskürtür. Bu silah, adeta kimyasal bir bazukadır.
Evrim teorisine göre, "ilkel termitlerin" kendi bedenleri içinde bir
kimyasal üretim sistemine sahip olmadıklarının, ancak bu sistemin
sonradan rastlantılar sonucunda bir şekilde oluştuğunun kabul edilmesi
gerekir. Ancak bu, mantığa aykırı bir kabuldür. Çünkü zehirleme
sisteminin çalışması için, hem kimyasalın kendisinin, hem de kimyasalı
muhafaza edecek organın oluşması gerekir. Ayrıca bu organın izole bir
yapıya sahip olması ve böylelikle zehirin vücudun diğer bölgelerine
yayılmasını engellemesi de şarttır. Dahası, bu organdan termitin
kafasına doğru uzanan izole bir borunun da var olması gerekir. Bundan
başka, hayvanın düşmanına bu zehrini fışkırtmasını sağlayacak bir kas
sistemi ya da mekanik bir düzen vs. olması gereklidir.
Bu organeller, evrim süreci içinde yavaş yavaş gelişmiş olamaz. Çünkü
tek bir parçanın eksik olması dahi sistemi işlemez hale getirecek,
hatta termitin ölümüne neden olacaktır. Dolayısıyla tek bir açıklama
vardır: Söz konusu "kimyasal silah sistemi", ilk kez tüm parçalarıyla
beraber bir anda var olmuştur. Bunun bir diğer adı ise, ortada bilinçli
bir "tasarım"ın var olduğunu ispatlar ki, bunun bir diğer adı
"yaratılış"tır. Doğadaki tüm canlılar gibi termitler de kusursuz
sistemleriyle birlikte bir anda yaratılmıştır. Vücutlarının içindeki
zehir üretim merkezini kuran da, bunu en akılcı şekilde kullanmayı
onlara ilham eden de, Alemlerin Rabbi olan Allah'tır. Bir ayette şöyle
buyrulur:
"O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca
var edendir, şekil ve suret verendir. En güzel isimler O'nundur.
Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz,
Hakimdir." (Haşr Suresi, 24)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.