Penguenler
ısının -88 dereceye düştüğü dondurucu ortamlarda bile hayatlarını
devam ettirebilmektedirler. Peki, ama bu nasıl gerçekleşir? Penguenler
hiç üşümezler mi?
Allah, penguenleri buzlarla dolu bir yerde kolaylıkla yaşayabilecek şekilde özel olarak yaratmıştır. Kimi zaman sayıları 400 bini bulan bir grubun üyesi olan bu sevimli canlılar, kış geldiğinde deniz kenarından, daha güneye doğru gitme kararı alırlar. Bu ortak karar, Allah’ın yarattığı büyük bir mucizedir.
Kış mevsiminin geldiğini anlayıp, aralarında anlaşarak, gidecekleri yeri kararlaştırmaları, ortak bir gün tayin edip, hiçbir itiraz olmadan toplu hareket etmeleri, Allah’ın sonsuz gücünün bu sevimli hayvanların üzerindeki hakimiyeti olarak açıklanabilir. Penguenler çiftleşme mevsiminde kendilerine seçtikleri eşlerini kaybetmemek için onun şarkısını tanıyıp ayırt etmek zorundadırlar. Unutmayın, aklı ve zekası olmayan bir penguenin 400 bin penguenin arasından birini belirleyip, onun sesini tanıyabilmesi Allah’ın gücünün ve yaratışındaki üstünlüğün bir başka göstergesidir.
Çiftleşmenin ardından dişi yalnızca bir yumurta yumurtlar. Erkek penguenin sorumluluğu, yumurtanın üzerinde kuluçkaya yatmaktır. Ortalama -30 derecede, 65 gün boyunca hiç kıpırdamadan bu görevi yerine getirmeye çalışır.
Bu oldukça zor bir dönemdir. Erkek penguen yerinden kıpırdayamadığı için yemek yiyemeyecektir. Siz -30 derecede, 65 gün boyunca, hiç yemek yemeden beklediğinizi düşünebiliyor musunuz? Bir insan için bu durumun sonucu ölümdür. Fakat penguenler hiçbir sabırsızlık ve bıkkınlık göstermeden bu fedakarlığı gösterirler, Allah’ın kendilerine ilham ettiği bu görevi terk etmeden sonuna kadar yerine getirirler.
Kuluçkadan çıkan yavru penguen, ilk iki ayı anne ve babasının ayaklarının arasında geçirir. Bu korunma yavru için çok önemlidir. Çünkü, yanlışlıkla 2 dakika gibi kısa bir süre için dahi buradan çıkması, donarak ölümüne sebep olacaktır. Anne ve babaya bu korumayı ilham eden Allah’tır. Burada da Allah’ın ‘koruyan, gözeten’ sıfatlarını görürüz.
Dahası, soğuktan korunmak amacıyla, kümeler halinde toplanarak birbirine adeta yapışan 400 bin üyeli penguen topluluğu mükemmel bir dayanışma örneği sergiler. Aldıkları bu önlemle soğuktan donarak ölmekten kurtulurlar.
Kümenin dışında kalanları da sırayla aralarına alarak onların da ısınmalarını sağlarlar. Penguenler, aralarındaki düzeni bozabilecek en ufak bir itiraz olmadan, nesiller boyu büyük bir uyum içinde yaşamıştır ve aynı düzen içinde yaşamaya devam etmektedirler.
“Ve hayvanları da yarattı; sizin için onlarda ısınma ve yararlar vardır ve onlardan yemektesiniz. Akşamları getirir, sabahları götürürken onlarda sizin için bir güzellik vardır. Kendisine ulaşmadan canlarınızın yarısının telef olacağı şehirlere onlar, ağırlıklarınızı taşımaktadırlar. Şüphesiz sizin Rabbiniz şefkatli ve merhametlidir. Onlara binmeniz ve süs için atları, katırları eve merkebleri (yarattı). Ve daha sizlerin bilmediğiniz neleri yaratmaktadır?” (Nahl Suresi, 5-8)
Allah, penguenleri buzlarla dolu bir yerde kolaylıkla yaşayabilecek şekilde özel olarak yaratmıştır. Kimi zaman sayıları 400 bini bulan bir grubun üyesi olan bu sevimli canlılar, kış geldiğinde deniz kenarından, daha güneye doğru gitme kararı alırlar. Bu ortak karar, Allah’ın yarattığı büyük bir mucizedir.
Kış mevsiminin geldiğini anlayıp, aralarında anlaşarak, gidecekleri yeri kararlaştırmaları, ortak bir gün tayin edip, hiçbir itiraz olmadan toplu hareket etmeleri, Allah’ın sonsuz gücünün bu sevimli hayvanların üzerindeki hakimiyeti olarak açıklanabilir. Penguenler çiftleşme mevsiminde kendilerine seçtikleri eşlerini kaybetmemek için onun şarkısını tanıyıp ayırt etmek zorundadırlar. Unutmayın, aklı ve zekası olmayan bir penguenin 400 bin penguenin arasından birini belirleyip, onun sesini tanıyabilmesi Allah’ın gücünün ve yaratışındaki üstünlüğün bir başka göstergesidir.
Çiftleşmenin ardından dişi yalnızca bir yumurta yumurtlar. Erkek penguenin sorumluluğu, yumurtanın üzerinde kuluçkaya yatmaktır. Ortalama -30 derecede, 65 gün boyunca hiç kıpırdamadan bu görevi yerine getirmeye çalışır.
Bu oldukça zor bir dönemdir. Erkek penguen yerinden kıpırdayamadığı için yemek yiyemeyecektir. Siz -30 derecede, 65 gün boyunca, hiç yemek yemeden beklediğinizi düşünebiliyor musunuz? Bir insan için bu durumun sonucu ölümdür. Fakat penguenler hiçbir sabırsızlık ve bıkkınlık göstermeden bu fedakarlığı gösterirler, Allah’ın kendilerine ilham ettiği bu görevi terk etmeden sonuna kadar yerine getirirler.
Kuluçkadan çıkan yavru penguen, ilk iki ayı anne ve babasının ayaklarının arasında geçirir. Bu korunma yavru için çok önemlidir. Çünkü, yanlışlıkla 2 dakika gibi kısa bir süre için dahi buradan çıkması, donarak ölümüne sebep olacaktır. Anne ve babaya bu korumayı ilham eden Allah’tır. Burada da Allah’ın ‘koruyan, gözeten’ sıfatlarını görürüz.
Dahası, soğuktan korunmak amacıyla, kümeler halinde toplanarak birbirine adeta yapışan 400 bin üyeli penguen topluluğu mükemmel bir dayanışma örneği sergiler. Aldıkları bu önlemle soğuktan donarak ölmekten kurtulurlar.
Kümenin dışında kalanları da sırayla aralarına alarak onların da ısınmalarını sağlarlar. Penguenler, aralarındaki düzeni bozabilecek en ufak bir itiraz olmadan, nesiller boyu büyük bir uyum içinde yaşamıştır ve aynı düzen içinde yaşamaya devam etmektedirler.
“Ve hayvanları da yarattı; sizin için onlarda ısınma ve yararlar vardır ve onlardan yemektesiniz. Akşamları getirir, sabahları götürürken onlarda sizin için bir güzellik vardır. Kendisine ulaşmadan canlarınızın yarısının telef olacağı şehirlere onlar, ağırlıklarınızı taşımaktadırlar. Şüphesiz sizin Rabbiniz şefkatli ve merhametlidir. Onlara binmeniz ve süs için atları, katırları eve merkebleri (yarattı). Ve daha sizlerin bilmediğiniz neleri yaratmaktadır?” (Nahl Suresi, 5-8)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.