Bitkilerin bugüne kadar tespit edilen akılcı taktiklerine yenileri eklendi. Bitkiler, çok ince ayarlanmış taktikler sayesinde düşman böcekleri aldatabiliyor, hatta onları kullanabiliyor. Bunun için hünerli bir ressam gibi desenler çiziyor, bir kimyager gibi parfüm veya öldürücü hormonlar üretebiliyor. Bu davranışların kompleksliği insanı hayrete düşürecek cinsten. Ancak dikkat! Bu bitkilerin beyni bile yok. Değil düşünme yetenekleri, taklit ettikleri desen ve kokuları algılayacak organları bile bulunmuyor. Bu mucizevi davranışlar bizlere, üstün akıl sahibi Rabbimizin her şeyi kontrolü altında bulundurduğunu bir kez daha gösteriyor.
Bitkilerle ilgili yapılan araştırmaların ilki desen taklidiyle ilgili idi. İncelenen bitkilerde tıpkı tırtıl, karınca ve yaprak biti görünümünde desenlere rastlanıldı. Bir tohum zarfı, şekil ve üzerindeki desenlerle tam bir tırtılı andırıyor. Bitkinin gövdesi üzerinde bulunan bazı desenler ise, bir başka zararlı canlı olan bitlere bire bir benziyor. Tüm bu desenler aslında düşman böceklere verilen aldatıcı bir sinyal görevi görüyor. Bitki böylece hastalıklı bir görünüme bürünmüş oluyor ve etrafındaki böceklere böcek işgali altındayım ' izlenimi veriyor. Bu bitkiyle karşılaşan böceklerin bitkiye saldırma istekleri bir anda kırılıveriyor. Besin kaynaklarını başka böceklerle paylaşmak avantajlı olmayacağından başka bitkilere yöneliyorlar.
Bu akılcı savunma sistemi, geyik gibi daha büyük hayvanlara karşı da oldukça etkili. Bitkideki sahte böceklerin, geyiği ısırıp rahatsız etme ihtimali karşısında, geyikler bu görünümdeki bitkileri yemiyorlar.
Haifa-Oranim Üniversitesi'nden Simcha Lev-Yadun ve Moshe Inbar isimli bilim adamları sadece İsrail'de yarım düzine aldatıcı bitki türü bulduklarını belirtiyorlar.
Lev-Yadun, bu bitkilerin böcekleri taklitte insanları bile aldatacak kadar mükemmel olduklarını söylüyor. Hatta resimleri gören arkadaşı bir bilim adamı olmasına rağmen resimdekilerin böcek değil de bitki olduğunu anlayamamış. (Harun Yahya, Bitkilerdeki Yaratılış Mucizesi)
Xanthium trumarium türüne ait bir papatya kendine bir karınca ordusu tarafından işgal edilmiş görünümü veriyor. Karıncaların ordu halinde saldırısı birçok hayvanı alt edebiliyor. Böylece bitki, büyük hayvanlara karşı son derece caydırıcı olan karınca faktörünü kullanmış oluyor. Karıncaların bu caydırıcılığından yararlanabilmek için, bazı bitkilerin karıncaları kendisine davet eden özel nektarlar ürettiği biliniyor.
Lev-Yadun, "Böcekleri taklit eden daha binlerce bitki türü olduğuna eminim."diyor.
Peki ama bu akılcı davranışlar bu bitkilerde nasıl ortaya çıkmış olabilir? Acaba bitkiler bu taktikleri kendileri keşfetmiş ve geliştirmiş olabilirler mi? Gözleri olmayan bitkiler böceklerin desenlerini taklit etmeyi nereden öğrenmişlerdir?
Elbette böyle karmaşık taktikler, bu kadar akılcı ve etkili sistemler tesadüfen bitkinin kendi iradesiyle var olmuş değildir. Ayrıca hiçbir tesadüf böyle karmaşık ve akılcı bir sistemi meydana getirmiş olamaz. Bu davranışların bitkiye üstün bir akıl tarafından ilham edildiği açık bir gerçektir. Bu akılcı davranışlar, tüm canlıların Rabbi olan Yüce Allah'ın bitkilere ilhamının sonucudur. Allah, canlı cansız her şeyi, her an kontrolü altında tutar ve evrendeki her şeyin mülkü Allah'a aittir.
Düşmanı İçerden Çökerten Savunma Sistemi: Siline Tatarica
Bitkilerin böceklere karşı yürüttüğü savunma savaşında gösterdiği akılcı davranışlardan birisi de Rus Bilimler Akademisi'nin internet sayfasında yayımlandı.
Rusya'daki Syktyvkar Biyoloji Enstitüsü'nden bilim adamlarının yaptıkları araştırmaya göre, Siline tatarica türüne ait çiçekler, düşmanı içerden yıkan bir strateji izliyor. Bu bitki türü, kendisine saldıran tırtılların deri değişimini kontrol eden hormonu üretip bunu düşmana karşı silah olarak kullanıyor.
Ecdysteroids hormonu, böceklerde deri değişimini kontrol ediyor. Bir tırtılın sağlıklı bir kelebek haline gelebilmesi için önce pupa dönemine geçmesi gerekiyor. Bu geçiş dönemlerinde tırtılın vücudunda bu özel hormon salgılanıyor. Belli dozaj hormonla hücrelere iletilen mesaj hücrelerce okunuyor ' . Hücreler de emre uyarak bir dizi karmaşık biyokimyasal reaksiyon gerçekleştiriyor. Tüm bunların sonucunda tırtıl metamorfozunu tamamlıyor ve kelebeğe dönüşüyor.
Siline tatarica çiçeği tam da bahar döneminde çiçek açmadan az önce saldırıya uğrayacağını bilircesine alarma geçiyor. Düşmanın fizyolojisini en ince detayına kadar biliyormuş gibi, kendi vücudunda Ecdysteroids hormonu üretiyor. Tırtılın ısırıklarıyla, hazırlanan hormon bombaları düşmanın vücuduna iletilmiş oluyor. Aşırı dozajda hormona maruz kalan tırtılın hücreleri aniden deri değiştirme komutu alıyor ve bunu uygulamaya geçiyor. Tırtıl çok kısa sürede pupa dönemine geçiyor, sonrasında ise hemen ölüyor.
"Göklerin, yerin ve içlerinde olanların tümünün mülkü Allah'ındır. O, her şeye güç yetirendir." (Maide Suresi, 120)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.