Yakından
bakınca her biri birer sürreal sanat tablosu gibi görünüyor ama öyle
özel yaratıma sahipler ki, hayret etmemek mümkün değil!
Polenin etrafı "sporoderm" diye adlandırılan bir kabuk tarafından
sarılmıştır. Bu kabuğun dış kısmında bulunan ve "ekzin" olarak
adlandırılan tabaka, organik alemin bilinen en dayanıklı maddesidir ve
kimyasal yapısı henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Bu madde genel olarak asitlerin ve enzimlerin yol açtığı bozulmalara
karşı çok dirençlidir. Ayrıca yüksek sıcaklık ve basınçtan da
etkilenmez.
Görüldüğü gibi, bitkilerin devamlılığı için
varlıkları zorunlu olan polenlerin korunmaları için çok detaylı
tedbirler alınmıştır; polenler adeta özel olarak ambalajlanmışlardır. Bu
sayede polenler hangi metodla taşınırlarsa taşınsınlar, ana
gövdelerinden kilometrelerce uzaklıkta dahi canlılıklarını
sürdürebilirler.
Polendeki bu detaylı yapıda da görüldüğü gibi Allah
yarattığı her şeyde bize benzersiz sanatını gösterir ve bunların
üzerinde düşünmemizi ister.
Polenler ilk olarak çiçeklerin erkek üreme organlarında üretilirler ve
oradan da çiçeğin dış bölümüne doğru ilerlerler.
Buraya ulaştıktan sonra
da olgunlaşmaya başlarlar ve sonraki nesil için döllenmeye hazır hale
gelirler. Bu polenin hayatındaki ilk aşamadır. Polen, gözle
görülemeyecek kadar küçük bir mikroorganizmadır (kayın ağacını poleni 2,
kabağın poleni ise 200 mikron büyüklüğündedir) (1 mikron=1/1000mm).
Polenin içinde bitkinin üreme hücreleri vardır. Bu hücrelerin dış
etkenlerden zarar görmeden canlılıklarını koruyabilmeleri için çok iyi
bir şekilde saklanmaları gerekir. Bu yüzden polenin yapısı son derece
sağlamdır.
"O
Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir,
'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde
olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakim'dir." Haşr Suresi, 24
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.