Yeni yapılan araştırmalar sonucunda akreplerin de usta bir mimar gibi yuvalarını inşa ettikleri ortaya kondu. Akrepler önce kısa ve dikey bir giriş ardından yüzeye yatay olacak biçimde düzleşen bir yuva inşa ediyorlar. Bu yuvalar sonra aniden aşağıya doğru dönüyor ve çıkmaz bir odada sonlanıyor. Bu serin ve nemli odanın içinde buharlaşma en düşük seviyede oluyor. Akrep bu odayı bir nevi sığınak gibi kullanarak gündüzün sıcaklığından uzak durarak dinlenebiliyor.
Bunun yanı sıra Negev’de bulunan Ben Gurion Üniversitesi bilim adamlarının tespitine göre akrepler gece avına çıkmadan önce yuvalarında oluşturdukları platform ile ısınabiliyorlar.
Akrepler soğukkanlı canlılar ve vücut sıcaklıklarının düzenlenmesi için çevrede bulunan enerjiye bağımlılar. Araştırmacılar, akreplerin yuvalarında oluşturdukları bu platformun gece vakti yemek bulmak için dışarı çıkmadan önce vücut sıcaklıklarını arttırabilecekleri sıcak bir alan olduğunu düşünüyorlar.
İsrail’in Negev Çölü’nde çalışma yapan araştırmacılar, Scorpio Maurus Palmatus akreplerini yakaladıktan sonra yuvalarını erimiş alüminyum ile doldurarak kalıbını çıkarttılar. Bu malzemenin katılaşmasının ardından yer üstüne çıkartıp 3 boyutlu lazer tarayıcı ve yazılımlar ile analiz ettiler. Ve bu yuvanın ileri bir tasarıma sahip olduğunu gördüler. İncelenen tüm akrep yuvaları benzer tasarıma sahipti.
Bilimsel gelişmeler canlıların tesadüfi hareket etmediklerini aksine Allah’ın ilhamıyla bir mimar gibi yuvalarını yaptıklarını ispat etmektedir. Nitekim akrepler ne mimarlık okumuş ne de yuva inşa etmek için başka bir eğitim almışlardır. Akılları ve düşünme yetenekleri de yoktur. Dolayısıyla aklı ve vicdanı olan her insan bu önemli iman hakikatini düşündüğünde tek bir sonuca varacaktır: Canlıları Allah yaratmıştır. Her canlı Allah’ın kontrolünde hareket etmektedir.